Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Çanakkale geçilmez" sözü, Türk milletinin azminin ve kararlılığının sembolü oldu. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale zaferinin Türkiye için taşıdığı anlamı ve önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Erdoğan, “Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz” ifadeleriyle Türk milletinin geçmişine dair önemli mesajlar verdi.

Çanakkale Zaferinin Tarihsel Önemi

Çanakkale, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Türk milleti için bir uyanış, birlik ve beraberlik sembolüdür. 1915 yılında gerçekleşen bu muharebeler, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde halkın moral ve motivasyonunu artırarak, ulusal bir kimliğin oluşmasına zemin hazırladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında da belirttiği gibi, Çanakkale ruhu, bugün de Türkiye’nin karşılaştığı pek çok zorluğun üstesinden gelmek için önemlidir. “Bu ruh, geçmişten geleceğe taşınmalıdır. Bizler, bu inanç ve azimle yol alıyoruz” diyen Erdoğan, genç nesillere de bu bilinci aktarılmasının gerekliliğini vurguladı.

Çanakkale Savaşı, sadece Türk tarihi için değil, dünya tarihi için de bir dönüm noktası olmuştur. Savaşa katılan pek çok millet, kendi bağımsızlık mücadelelerini de bu süreçte pekiştirmiştir. Bu nedenle, dünya genelinde her yıl 18 Mart’ta anılan Çanakkale, yalnızca Türklerin değil, aynı zamanda insanoğlunun özgürlük ve bağımsızlık arayışının önemli bir sembolü olarak kabul edilmektedir.

Ulusal Birliğin Önemi ve Gelecek Vizyonu

Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğu günümüzde ulusal birliğin ve beraberliğin ne denli kritik olduğunu vurguladı. “Çanakkale Savaşı’nda olduğu gibi, bugün de birlik olduğumuzda her türlü engeli aşabiliriz. Tarihimizden ders almamız gerekiyor” diyerek, Türk milletinin, her türlü düşmanlığın, ayrımcılığın ve bölünmenin üstesinden gelebileceğini dile getirdi. Bu durum, ülkenin ekonomi, siyaset ve sosyal alanlarda karşılaştığı zorluklar karşısında daha da önemli hale gelmektedir.

Erdoğan, geçmişin bilgeliğinden yararlanarak geleceğe umutla bakmanın önemine de değindi. “Geleceği birlikte inşa edeceğiz. Tarihin yüklerini hafifletirken, onu anlamak ve değerlendirmek zorundayız” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, Çanakkale’nin genel zihniyet ve anlayış üzerindeki etkisinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Eğitim seferberliğinin önemine vurgu yaparak, genç nesillere Çanakkale ruhunu aktaracak eğitim politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Sonuç olarak, Erdoğan’ın vurguladığı üzere Çanakkale, hem geçmişin hem de geleceğin bir noktasında yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerlemesi ve daha güçlü bir devlet olması için geçmişten gelen değerlerin ve deneyimlerin iyi anlaşılması şart. Çanakkale zaferinin yıllar sonra bile tazelenen bir ruhu var; bu ruh, Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin, ulusal kimliğini korumasının ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının temel anahtarı olacaktır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz” söylemi, bugün ve yarın için geçerliliğini korumaktadır. Bütün bu öğretiler ışığında, Türkiye’nin geleceğinin Çanakkale ruhuyla şekilleneceği açıktır.