Son günlerde Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Naci Görür, jeolojik alandaki önemli açıklamaları ve görüşleri ile gündemde kalmaya devam ediyor. Ancak bu sefer, bir bilim adamının söylediklerine karşı gösterdiği tepkiyle dikkatleri üzerine çekti. Görür, "Bunu diyen bir bilim adamı olamaz!" şeklindeki ifadeleri ile kendine ait olan ve doğruluğuna inanmadığı açıklamalara karşı çıktı. Naci Görür'ün bu çıkışı, bilim camiasında büyük bir yankı uyandırdı ve pek çok kişi tarafından tartışma konusu oldu.
Prof. Dr. Naci Görür, bilim insanlarının en temel sorumluluğunun doğruluk ve nesnellik olduğunu vurguladı. Son zamanlarda bazı bilim adamlarının, bilimsel verilerle çelişen açıklamalar yaptığını belirten Görür, bu durumun bilim dünyasına zarar verdiğini dile getirdi. Görür, sosyal medya üzerinden bu konuda yaptığı paylaşımda, "Bilim insanı olmanın ne demek olduğunu unutanlar, gerçekte ne kadar bilgi sahibi oldukları konusunda toplumda büyük bir güven kaybına yol açıyor." dedi.
Bazı bilim insanlarının popüler olmak uğruna bilime aykırı düşünceleri savunduğunu belirten Görür, bu tür açıklamaların toplumda bilinçsizce yayılmasına neden olduğunu savundu. “Eğer bilim insanı bir mantık hatası yapıyorsa ya da kendi alanında yeterli bilgiye sahip değilse, bilime sokacağı katkı çok sınırlı olacaktır.” ifadeleriyle, bilim insanlarının sorumlulukları ile ilgili eleştirilerde bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin en önde gelen jeologlarından biridir. 1957 yılında Sivas’ta doğan Görür, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde yüksek lisans ve doktora eğitimi almıştır. Özellikle deprem riski, fay hatları ve Türkiye'nin jeolojik yapısı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Görür, pek çok ulusal ve uluslararası dergide makaleleri yayımlanmıştır.
Görür, uzmanlık alanıyla ilgili yaptığı bilimsel çalışmalar dışında, halkı bilinçlendirme amacıyla çeşitli konferanslar düzenlemekte ve sosyal medya üzerinden kamuoyuna açıklamalarda bulunmaktadır. Onun bu çabaları, özellikle deprem riski olan bölgelerde yaşayan insanların doğru bilgiye ulaşabilmesi ve riskleri azaltabilmek adına bilinçlenmesi açısından son derece önemlidir. Herkesin, bilim insanlarının söylediklerine kulak vermesi ve bunları dikkate alması gerektiğini vurgulayan Görür, “Bilim, yalnızca bir grup insanın değil, hepimizin ortak malıdır.” diyerek toplumda bilime olan güvenin artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Naci Görür'ün yazılı veya sözlü olarak yaptığı her açıklama, kamuoyunda geniş bir yankı buluyor ve bilimsel konulara olan ilginin artmasına katkıda bulunuyor. Bu nedenle, onun bilim dünyasındaki eleştirileri ve yenilikçi görüşleri, Türkiye'nin gelecekteki bilim politikaları üzerinde etkili olabilme potansiyeline sahip. Bu durumu göz önünde bulundurarak, bilim insanlarının kendilerini sürekli olarak geliştirmeleri ve bilgiye açık olmaları gerektiği aşikar.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür'ün isyanı, sadece kişisel bir tepki değil; aynı zamanda bilimin geleceği adına bir uyarıdır. Bilimsel kanıtları hiçe sayan ve spekülatif bilgilerle toplumda yanlış bilgilendirmelere neden olan kişilerin, bilim söylemini zedelemesine karşı duyulan bu tepki, bilimin doğruluğu ve güvenilirliği açısından son derece önemlidir. Prof. Dr. Görür, bilim camiasında yer alan her bireyin sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğini vurgulayarak, toplumun daha sağlam bir bilim anlayışına sahip olabilmesi için mücadele etmeye devam edecektir.