Mısır hükümeti, son günlerde Gazze'ye destek amacıyla düzenlenmek istenen bir yürüyüşe müdahale ederek, birçok aktivisti gözaltına aldı ve bu durumu protesto eden toplulukları dağıttı. Mısır’ın başkenti Kahire'de gerçekleşmesi beklenen bu yürüyüş, bölgedeki insani duruma dikkat çekmeyi ve Gazze’ye yardım çağrısında bulunmayı amaçlıyordu. Ancak Mısır’ın güvenlik güçleri, yürüyüşe katılmak isteyenleri durdurdu ve çeşitli engellerle etkinliğin gerçekleşmesini önledi.
Mısır, yıllardır siyasi aktivizme yönelik sert önlemlerle biliniyor. Özellikle 2011 yılında Arap Baharı'nın ardından, hükümet, muhalefet seslerini bastırmak amacıyla çeşitli yasalar ve uygulamalar geliştirerek kitlesel gösterilere karşı tutumunu sertleştirmişti. Bu çerçevede, Gazze’ye destek yürüyüşü de, hükümetin aktivistlere yönelik baskılarının yeni bir örneği olarak öne çıktı.
Hükümetin bu tutumu, sadece Gazze’ye yönelik destek gösterilerini değil, aynı zamanda tüm özgür ifade ve toplanma haklarını da kısıtlayan bir atmosfere dönüşmeye başladı. Gazze’deki insani durumun kritik boyutlara ulaşmasına rağmen, Mısır hükümetinin bu konudaki sessizliği ve yürüyüşe yönelik engelleyici tutumu, bir çok kişinin tepkisini topladı. Kahire’de yürüyüşe katılmak isteyen aktivistler, olaylar sırasında gözaltına alındı ve Mısır’ın sivil toplum üzerindeki baskı politikalarının eleştirildiği bir ortamda, bu engelleme, bir başka insan hakları ihlali olarak değerlendirildi.
Mısır hükümetinin Gazze yürüyüşünü engellemesi uluslararası alanda da yankı buldu. Birçok insan hakları örgütü, Mısır’ın bu tutumunu kınayarak, hükümetin halkın temel haklarına saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. Örgütler, Mısır hükümetinin aktivistlere uyguladığı baskılara son vermesi ve özgürlük hakkının tanınması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Gazze’nin yaşadığı insani kriz, uluslararası kamuoyunun gözleri önünde daha fazla görünür hale gelirken, Mısır hükümeti üzerindeki baskı da artıyor. Birçok ülke, Mısır’ın bu tutumunu eleştirerek, hem Gazze’ye yönelik hem de Mısır’daki insan hakları ihlalleri konusundaki duruşunu netleştirmesi gerektiğini belirtiyor. Mısır hükümeti, uzun vadede bu tür baskıcı politikaları sürdürerek uluslararası imajını zedelemek yerine, reform ve diyalog yönünde adımlar atmanın daha akıllıca olacağı görüşünde birleşen uzmanlar, bu tür eylemlerin sadece iç politikada değil, dış ilişkilerde de olumsuz sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Mısır hükümetinin aktivistlere yönelik baskıcı politikalarının, toplumsal huzursuzluğu artırması ve halkın sesini daha da kısıtlaması beklentiler dahilinde. Gazze’ye destek için düzenlenen yürüyüşe yönelik bu tür müdahaleler, dünya genelindeki insan hakları savunucularının dikkatini çekmeye devam edecek gibi görünüyor. Mısır’daki toplumsal hareketler ve insan hakları ihlalleri, sadece Mısır içinde değil, bölgesel ve uluslararası boyutta da yankılar uyandırmayı sürdürecektir.