İran basını, Tahran’ın üç Avrupa ülkesiyle –Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık– nükleer müzakereleri yeniden başlatma kararı aldığını duyurdu. Bu gelişme, uluslararası toplumda büyük bir merakla karşılandı. İran'ın nükleer programı üzerindeki endişeler, yıllardır süregelen tartışmaların merkezinde yer alıyor. Müze tercihlerinin yeniden hayata geçirilmesi, hem İran’ın uluslararası ilişkileri açısından hem de bölgedeki siyasi dengeler açısından büyük önem taşıyor.
İran’ın nükleer programı, 2000'lerin başından itibaren uluslararası alanda tartışmaların odak noktası haline geldi. 2015 yılında İran ile dünya güçleri arasında imzalanan ve Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak adlandırılan anlaşma, İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlarken, uluslararası yaptırımların da azaltılmasını sağlamıştı. Ancak, 2018 yılında ABD’nin anlaşmadan çekilmesi ve ardından İran’ın taahhütlerini göz ardı etmeye başlaması, müzakereleri zor bir duruma soktu. 2021 yılından bu yana, Avrupa ülkeleri İran’la nükleer program üzerine yeniden görüşmeler yapmaya çalışıyor, ancak somut sonuçlar elde edilemiyordu.
Son dönemde, İran yönetimi, Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirme çabalarını artırdı. Bu bağlamda, 3 Avrupa ülkesiyle yapılacak yeni müzakerelerin, nükleer anlaşmanın yeniden canlanması açısından kritik bir fırsat olabileceği düşünülüyor. Tahran’ın diplomatik çabaları, bölgedeki istikrarı sağlama yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yeni müzakerelerin başlama tarihi resmi olarak açıklanmazken, İran Dışişleri Bakanlığı, belirli bir zaman diliminde görüşmelerin yapılacağını duyurdu. Bu süreçte, tarafların üzerinde anlaşmaya çalışacağı başlıca konular arasında nükleer uranyum zenginleştirme süreçleri, BM yaptırımları ve uluslararası gözetim mekanizmaları yer alıyor. Avrupa ülkeleri, İran’ın nükleer programının askıya alınmasını sağlamak için diplomasi yolunu tercih ediyor. Özellikle, Fransa ve Almanya’nın, İran’ı müzakerelere ikna etmek için daha etkin bir şekilde çalışması bekleniyor.
Müzakerelerin başlangıcı, uluslararası piyasaları da etkileyebilir. İran'ın nükleer programına yönelik belirsizliklerin azalması, petrol ve enerji fiyatlarında dalgalanmalara yol açabilir. Uzmanlar, bu tür gelişmelerin, sadece İran için değil, bölgedeki diğer ülkeler ve küresel ekonomik yapılar için de önemli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.
Özetle, İran ile 3 Avrupa ülkesi arasında yapılan nükleer müzakerelerin yeniden başlaması, uluslararası politika ve ekonomi üzerindeki etkilerini gözler önüne serecek. Bu görüşmelerin nasıl bir sonuç vereceği, hem İran’ın geleceği hem de bölgedeki jeopolitik dengeler açısından büyük bir önem taşıyor.