Son dönemde Türkiye'de yaşanan dolandırıcılık olayları, artan dijital iletişim ile birlikte her geçen gün daha da sofistike bir hale gelmeye başladı. Son bilgiler, bir grup dolandırıcının, FETÖ'ye karşı yürütülen operasyonları fırsat bilerek milyonlarca lira haksız kazanç elde ettiğini ortaya koydu. FETÖ terör örgütü, Türkiye'de birçok insanın hayatını derinden etkileyen bir yapılanma olarak bilinse de, bu yapılanmanın adı, dolandırıcılar tarafından kötü niyetli bir şekilde kullanılarak insanların duyguları üzerinde oynanması, skandalın boyutlarını büyütüyor.
İlk olarak, dolandırıcılar, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla, "FETÖ'ye karşı verilen mücadelede başarılı olabilmek için elinizi taşın altına koymalısınız" şeklinde bir kampanya başlattı. Bu yolla, kendilerini sahte dernekler ve vakıflar adı altında tanıtarak yatırımcılara ulaşmayı başardılar. Kendileri ile irtibata geçen insanlara, yüksek kazançlar vaat eden dolandırıcılar, insanları 'FETÖ ile mücadele' söylemi etrafında birleştirerek, inandırıcı bir görüntü oluşturdular. Üstelik, oluşturdukları web sitelerinde 'başarı hikayeleri' paylaşarak, kurbanlarının güvenini iyice kazandılar.
Dolandırıcılığa maruz kalan vatandaşlar, birçok insanın bu tuzağa nasıl düştüğünü anlatıyor. "Uzun süre hissettiğimiz korku ve endişe ile bu fırsatı kaçırmamalıyız dedim. Başkalarının kazandığını görünce inanılmaz bir baskı altında kaldım." diyen bir mağdur, yaşadığı süreci anlatıyor. Diğer bir mağdur ise, parası ile hayallerini gerçekleştirme umudunun dolandırıcılar tarafından yerle bir edildiğini vurguladı. Giderek derinleşen bu dolandırıcılık ağı, yalnızca birkaç kişinin değil, tüm bir aileyi etkileyecek kadar büyük zararlara neden oldu. Ancak, dolandırıcıların yüksek kazanç hayali sunarak insanları kandırması, bu tür dolandırıcılıkların neden bu kadar yaygınlaştığını da gözler önüne seriyor.
Peki, bu tür dolandırıcılıklara maruz kalanların mağduriyetlerini gidermek için ne gibi adımlar atılıyor? Gerek güvenlik güçleri, gerekse de finansal düzenleyici kuruluşlar, bu süreçte ciddi çalışmalar yürütüyor. Ancak, bu tür dolandırıcılıklar karşısında vatandaşların dikkatli olmaları, bilgilerini paylaşmaktan kaçınmaları ve tanımadıkları kişilerle yatırım yapmak için girmemeleri gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor. Uzmanlar, dolandırıcıların FETÖ gibi ciddi bir konuyu kullanarak insanları kandırmasını önlemek için eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılmasının önemini vurguluyor.
Son olarak, dolandırıcılık faaliyetlerinin engellenmesi ve mağdurların haklarının korunması için ulusal çapta daha fazla iş birliği gerektiği belirtiliyor. FETÖ terör örgütü üzerinden yapılan dolandırıcılıkta, hem kamu hem de özel sektör aktörlerine düşen önemli görevler olduğu unutulmamalıdır. İlgili tüm tarafların, bu tür dolandırıcılıklara karşı duyarlı olmaları ve gerekli önlemleri almaları, benzer olayların gelecekte yaşanmaması adına büyük bir önem taşıyor. Ciddiyetle ele alınması gereken bu konu, Türkiye'deki kolektif güvenliğin sağlanabilmesi adına oldukça kritik bir aşamaya işaret ediyor.